Armagedon insanın hayal gücünü yakaladı. Her büyük savaş ya da savaş tehdidi her zaman Kıyamet’in müthiş görüntüsünü gündeme getirir. O kelime dünya edebiyatında tekrar tekrar geçer. Örneğin Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, insanlığın son savaşı olarak anlatan “Mahşerin Dört Atlısı” adlı bir sinema filmi çekildi. Ardından, İkinci Dünya Savaşı gerçekleştiğinde, dünya İngiltere’nin saldırısı ve ardından atom bombasının serbest bırakılmasıyla şok oldu. Pek çok insan, ” İşte bu – bu Armagedon” dedi. O günden bu saate kadar insanların kalplerinde gelecekle ilgili gerçek bir tedirginlik var. Bu konuda seçkin bilim adamları tarafından çok sayıda kitap yazılmıştır.
Kıyamet, her Kutsal Yazı öğrencisinin hayal gücünü ele geçiren bir olaydır ve elbette bu konuda pek çok sansasyonel şey söylenmiştir. Dünyada meydana gelen en büyük savaşlar olmalarına rağmen, bunlara “dünya savaşları” denmemelidir çünkü Birinci Dünya Savaşı’nda Güney Amerika’nın çoğu ve Doğu’nun çoğu dışlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’na, özellikle Doğu’da olmak üzere birkaç ülke daha dâhil oldu, ancak buna küresel bir çatışma denilemez.
Bununla birlikte, Tanrı’nın özünde tasvir edilen savaş, genişliği, savaşan ulusların sayısı, katılan orduların büyüklüğü, çatışmanın yoğunluğu ve içerdiği sorunlar açısından tarifsizdir. “Her şeye gücü yeten Tanrı’nın o büyük gününün savaşı.” Seçkin bir Yunan bilim adamı olan Dr. MR Vincent’a göre savaş kelimesi, tek bir savaştan daha fazlasını ifade eder. Aralarındaki temel fark beklenen bu savaşın genel içeriği ile ilgili üç farklı dinin yaklaşımıdır.
İslam’da bu savaşın Amik ovasında; Hristiyanlık ve Musevilikte ise Megiddo dağının eteklerinde olacağına inanılmaktadır. Armageddon kelimesinin kendisi “Megiddo tepesi” anlamına gelir. Kutsal Yazılar Megiddo tepesinden, Megiddo vadisinden ve Megiddo kasabasından söz eder. Bu çok ünlü bölge, Yoşiya’nın öldürüldüğü yer, Saul’un öldürüldüğü yer ve Ahazya’nın öldürüldüğü yerdir.
Yeşu Kitabında Megiddo, İsrail’in vaat edilen topraklara geldiklerinde aldığı kasabalar arasında listelenir. Deborah ve Barak Megiddo’da savaştı ve Gideon Midyanlılarla bu özel bölgede savaştı. Megiddo Vadisi, Esdraelon Ovası’nın bir parçasıdır. Esdraelon Ovası yaklaşık yirmi mil uzunluğunda ve on dört mil genişliğindedir.
Armagedon kelimesi İncil’de sadece şu pasajda geçer: “Altıncı melek tasını büyük Fırat nehrine boşalttı ve doğudan gelen kralların yolunu hazırlamak için suları kurudu. Sonra kurbağaya benzeyen üç saf olmayan ruh gördüm; ejderhanın ağzından, canavarın ağzından ve sahte peygamberin ağzından çıktılar. Onlar alametler yapan şeytani ruhlardır ve her şeye kadir Tanrı’nın büyük gününde savaş için onları toplamak üzere tüm dünyanın krallarına giderler. . . .
Sonra kralları İbranice Armagedon denilen yere topladılar.” Megiddo’da Mısırlılar, Asurlular, Yunanlılar, Romalılar ve Haçlılar ile Napolyon’un orduları savaştı. Megiddo, Birinci Dünya Savaşı ve 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında savaşların yapıldığı yerdi…
İyi ve Kötü arasındaki son savaş.
