Hızlı teknolojik değişimler çağında yaşadığımızı inkâr etmek mümkün değil. Yapay zekâ, iletişim hızlarındaki artış, nanoteknolojide yeni icatlar gibi birçok teknolojik yenilik ve gelişme sayılabilir. Yalnızca son on yılda, bilimde büyük ilerlemeler gördük ve bizi, hayatımızın dört bir yanında yapay zekânın kaplayacağı bir dünyaya yaklaştırdı. Ve şimdi insanların 2030 yılına kadar ölümsüzlüğe ulaşabileceklerini öğreniyoruz. Doğru tahminler geçmişine sahip bir fütürist olan Ray Kurzweil şöyle diyor:
“7 yıl içinde insanların sonsuza kadar yaşayabilecek.”
Teknolojik ilerlemeler ve genişlemelerle bugün genetik, robotik ve nanoteknolojide tanık olduğumuz ilerlemelerin verdiği güvene inanıyor ve yakında damarlarımızda akan nanobotlar olacağını tahmin ediyor.
Bakalım göreceğiz…..
Nanobotlar, klinik tıpta görev yapan 50-100 nm genişliğinde minik robotlardır. Araştırmalarda DNA probları, hücre görüntüleme materyalleri ve hücreye özgü dağıtım araçları olarak kullanılırlar. Kurzweil (yapay zekâ (AI), trans hümanizm, ölümsüzlük, teknolojik tekillik ve fütürizm gibi konularda yedi kitap yazdı. Beş kitabı en çok satanlar arasındadır) nanobotların tıbbın geleceği olduğunu düşünüyor. Vücudumuzu hücresel düzeyde onarabilecekler, bizi hastalıklara, yaşlanmaya ve sonunda ölüme karşı bağışık hale getirecekler. Ayrıca insanların bilinçlerine dijital format yükleyerek ölümsüzlüğe ulaşabileceklerine inanıyor. 1000 yıl önce 20-30 yaş arasında olan insan ömrü artık neredeyse 100 yıla kadar dayandı..
Bu bir tutam tuzla mı alınmalı?
Ray Kurzweil, gerçekten gerçekleşen tahminlerde bulunmasıyla ünlüdür. 1990’da, internetin büyümesi ve daha fazla kablosuz teknolojiye geçişle 2000 yılına kadar bir bilgisayarın satrançta insanı yeneceğini doğru bir şekilde tahmin etti. Hakkında bir kitap bile yazdığı en ünlü tahmini, 2045’te tekilliğe ulaşacağımızdır. Tekillik, makine zekâsının insan zekâsına eşit veya onu geçtiği andır. Yapay zekâ daha müdahaleci ve yaygın hale geldikçe, bu olasılık göz ardı edilemez. Elon Musk’ın bilim adamları ve mühendislerinin geliştirdiği beyin çipleri olan Neuralink…(Neuralink Corporation, Elon Musk ve sekiz nörolog tarafından, implante edilebilir beyin-makine ara yüzleri geliştirmek amacıyla 2016’da San Francisco’da kurulmuş Amerikan nöroteknoloji şirketidir. Bu geliştirilen çip, engellilerin hareket etmesine, iletişim kurmasına ve görüşü geri kazanmasına yardımcı olacak bir nörolojik yenilikçi icattır)..
Ölümsüzlüğe giden yol ihtiyatlı bir yoldur.
Noaber Vakfı ve Mayo Clinic Yaşlanma Araştırmaları Profesörü Dr. James Kirkland ‘’yaşlanmayla bağlantılı bazı temel süreçleri hedeflemek mümkündür. Yalnızca yaşlı farelerin fiziksel yeteneklerini geliştirmekle kalmayan, aynı zamanda yaşam sürelerini de uzatan, yaşlanan hücreleri yok eden senolitik ilaçlar üzerinde klinik araştırmalar yapıyoruz. İnsanlarda, osteoartrit, Alzheimer, Akciğer CA, kalp krizleri, karaciğer sirozları, beyin tümörleri, kemik iliği kanserlerinden kurtulanları hedef alan klinik deneyler devam etmektedir. Hızlı ama dikkatli hareket etmemiz şart.”
“Yaşlanma en karmaşık terapötik alandır, başarısızlıklar beklemeliyiz ve mucizeler beklememeliyiz. Anahtar, ilaç endüstrisini dönüştürmek ve daha uzun yaşamamıza yardımcı olacak ilaçları keşfetmek için yapay zekâ ve nanorobot kullanmaktır.” Daha uzun yaşamanın bir yönü de tıp alanındaki ilerlemedir. Bir zamanlar tedavisi olmayan hastalıklara karşı daha yeni tedaviler geliştiren tıp bilimi, aynı zamanda bu gezegendeki bir bireyin yaşam beklentisini önemli ölçüde artırmaya yardımcı oluyor.
Örneğin, OurWorldInData. org’a göre, Hindistan’da 1881 yılı civarında ortalama yaşam beklentisi kabaca 25,4 yıldı. Şimdi 2019’a hızlı ilerleyin ve bu sayı 69,7 yıldı. Bu artış, yaşam standardının iyileşmesi ve daha iyi sosyo-politik koşullar gibi çeşitli faktörlere bağlanabilir, ancak en büyük katkının tıp alanındaki ilerleme olması gerekir.
Ve daha fazla ilerlemeyle, bu sayının yalnızca daha da yükselmesi bekleniyor.
Ölümsüzlük mü yoksa ölümlü bir hayat mı bakalım zaman bize neler gösterecek…
Bu bilimsel makalenin tüm telif hakları Semih Karakoç’a aittir izinsiz asla kopyalanamaz….
