03.03.2022 Perşembe günü Hamburg’da savaşa karşı iki çağrı yapıldı:
Birincisinin söylemi, “Silahlar derhal sussun! Rusya Ukrayna’dan çekil! NATO genişlemene son ver!” idi. Bu çağrıya pek bir ilgi yoktu, sadece bir avuç Hamburglu iştirak etti.
İkinci çağrınının söylemi ise, “Rusya Ukrayna’dan def ol!” idi. Bu çağrıya akın akın 12 bin Hamburglu iştirak etti.
Neden?
Batı topyekün, Rusya’nın Ukrayna’dan çekilmesi ile sorunun çözüleceğine inanıyor. Çözüm için bürokratik görüşmeleri talep edeceklerine, kendi iktidarlarının bölgeye silah sevkiyatını, savaş kışkırtıcılığını göremeyecek kadar kafalarını kuma gömmüşler. Samimi ve dürüst değiller. Kutsanmış Batı demokrasisi, ezeli düşman Rusya algısı, çokça bilgisizlik Batı’da bu şekilde bir kamuoyu oluştururken, tam tersi nostaljik duygular, duygusal tepkiler Doğu’da meseleyi objektif algılamayı engelliyor. Meseleye zoraki bir marksist, leninist bir açıklama getirip Rusya’nın Ukrayna işgalini onaylıyor.
Velhasıl gerek Türkiye gerek Avrupa entelektüellerinin, okumuş-yutmuşların aklı oldukça karışık. Tarafları ayrı olsa da ortak noktaları, “ÖZGÜR DEMOKRATİK UKRAYNA”dan bihaberler.
“Savaşa hayır! Gerekçe ne olursa olsun bir ülkenin toprakları işgal edilemez!” diyen bizler ya işgalciyiz ya sınıf bilincinden yoksun Amerikancıyız.
Oysa ki…
İnsanların, sivillerin öldüğü hiç bir dava haklı değildir.
Kötülükten erdem çıkarmayın!
Rus oligarşisinden ve Putin’den kahraman yaratmayın!
Nasıl ki bütün kötülüklerin kaynağı ABD/NATO emperyalist haydutlar ise, yaşananlarda Rus emperyalister o denli sorumludur. Rus işgalini hoş gösterecek hiçbir dayanak yoktur.
Rusya ve Amerika 2.Dünya Savaşı’ndan süregelen bir hırlaşma içindeyken bugüne kadar hiç karşı karşıya gelmediler. Bu iki süper gücün kanlı elleri, oluşturdukları minder-tampon bölgelerdeki vekalet halkların yakasından bir türlü düşmedi. Şimdiye kadar savaş bölgesi ne Rusya ne Amerika ne de Almanya, Fransa oldu.
Her bir ABD/NATO-Rusya çatışmasında ölenler, yerinden yurdundan sürülenler savaşları çıkaran Amerikan, Alman, Rus, İngiliz değil; Iraklı, Suriyeli, Afgan idi bugün de Ukraynalı…
Ukrayna’ya müdahale kararı çok büyük bir çoğunluğu açlık sınırındaki Rusya halkının değil; iktidardaki Rus emperyalizminin, saray egemen sınıfların kararıdır.
Meseleye Dogu’dan da baksanız, Batı’dan da baksanız, evirip çevirip okumaya çalışsanız da değişmiyor. Genelde Ortadoğu’nun seçildiği, bu sefer kafasına kabağın patladığı Ukrayna’da devam eden bu mesele, emperyalist hegomanya it dalaşından başka bir şey değildir.
Meseleye Rusya açısından baktığınızda…evet, Rusya’nın meselesi toprak meselesi değildir. Amaç jeopolitiktir, silah depolarını boşaltmadır, enerji ulaşım hatlarıdır ve siyasal iktidardır.
İşgal, Rusya’nın yoldan çıkmış ‘Yavru Vatan’a haddini bildirdiği yani ABD piyonu Zelenksy’i gönderip yerine kendi piyonunu yerleştirip kendi emperyal sömürüsünü getirdiği gün bitecektir. Bu uğurda ölenlerin, yerinden yurdundan sürülenlerin hiçbir hükmü yoktur.
