DOLAR
32,3767
EURO
34,9830
ALTIN
2.326,16
BIST
9.075,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
26°C
Mersin
26°C
Açık
Cumartesi Az Bulutlu
25°C
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

Bir garip Taliban savunusu- Pes doğrusu!

27.08.2021 14:00 | Son Güncellenme: 27.08.2021 14:57
457
A+
A-

“Kanım dondu” denir ya tam da öyle oldu;

Önce bir kadın arkadaşın köşe yazısı çarptı gözüme; Okudum, dedim ki pes doğrusu. Pes!.

Öyle bir bakış ki baştan aşağı kadınlık bilincine ters!

20 yıl sonra Afganistan yönetimini yeniden ele geçiren kökten dinci, siyasal islamcı Taliban örgütünü Bağımsızlık adına kutsayan, bunu Afgan halkının kendi yönetim biçimine dair tercihi gibi sunan.

Daha da vahimi bir önceki deneyimin -1996-2001-üstüne, daha ilk günlerde aynı görüntüleri veren şeriat rejiminden ileriye yönelik demokratik- laik- sosyal bir hukuk devleti uman!.

 “Afganistan ülkesi ve ve Afgan halkı için emperyalizmin çizmelerinden kurtulduğu için sevinelim” derken,

Ülke nüfusunun yarısı kadınların şeriat eliyle, zifiri karanlığa çekilmesinde sakınca görmeyen; insan hakları- kadın hakları bağlamında dert edinmeyen!.

Meğer yalnız değilmiş savunusunda:

Ardından aynı yola çıkan söylemlerle “Bağımsız Afganistan’ı Tanıyoruz ve Selamlıyoruz” açıklaması.

Bir kez daha dedim: Pes!

İhanet türlü türlü; bu ise başka türlü. Kendi hemcinsine ihanet!

Hem de örgütlenmesini Cumhuriyet adı altında sağlayan bir kadın örgütünce.

Kuruluşunun ardından ülkemizde Atatürk’ün önderliğinde  birçok alanda eşsiz bir Kadın Devrimini hayata geçiren Cumhuriyet Rejiminin kazanımları  ve sonrasında yılların kadın mücadelesi ile üstüne eklenen çağdaş haklar ile öğrenim görmüş, aydınlanmış, toplumda bir yerlere gelmiş kadınlar demekte ki:

“Bağımsızlık gerçek uygarlığa kavuşmanın da ön şartıdır. Afganistan’da olan da budur. Talibanın şeriat rejimiyle yönetecek olması bu gerçeği değiştirmiyor.”

Neymiş: Adına “Şeriat denen yedi başlı canavar” eliyle kadınları karanlığa boğan; değil gün yüzünü, neredeyse aldığı nefesi çok görüp kan kusturan,

Çalışma alanından, eğitimden, toplumsal yaşamdan çekerek tümüyle görünmez ve duyulmaz kılan,

Özünde kadınlık kimliklerine, insanlık onurlarına göz diken bir çağ dışı rejim Afganistan’a bağımsızlık getirmiş.  

Bu, ne tür bir bağımsızlık anlayışı ve kadın bakış açısı?

Kendi cinsine İhanet!

Talibanın bir yandan kadın haklarına saygılı olacakları (şeriat çerçevesinde) yönünde ılımlı mesajlar verirken, diğer yandan başkent Kabil’de ve bir çok şehirde gerçek yüzlerini gösterdiği, kadın çalışanların artık çalışamayacakları söylenerek evlerine gönderildiği, dışarıya çıkmalarının istenmediğine dair ve sözde gerektiği gibi giyinmediği  için katledilen kadın haberleri dünyaya yayılmakta.

Uluslararası kamuoyuna yardım çağrıları yapan Afgan kadın sanatçıları, siyasetçileri, aktivistleri hiç mi duymaz, onları anlamazsınız?

Dilim varmıyor ama, demek siz ülkemizde en yetkili ağızdan “Türkiye’nin Talibanın inancıyla ters bir yanı yok” açıklamasına denk, ülkemiz kadınlarına şiddetsiz bir yaşamın ve cinsiyet eşitliğinin yolunu açacak olan İstanbul Sözleşmesinden çıkmamızı sağlayan kesimlerin hedeflerinden, karanlık niyetlerinden de gocunmazsınız!.

*

Bana sorarsanız, yıllar öncesinden belirtmişim tavrımı:

Yinelemek gerekirse,

Gerçek demokrasiye, çağdaşlığa, kadın-erkek eşitliğine açılmayan bir bağda yedi veren gül olmaktansa, yedi kat karanlıklar altında aydınlığa sevdalı cılız bir yeşerti olmayı,

Toplumsal yaşamda kadının önünü kesen bir büyük karayelin karşısında püfür püfür özgürlüklerden yana esen küçücük esinti olmayı yeğlerim.

Bir kadın olarak;

İlk sözüm de son sözüm de budur derim…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.