“Bu memleketi artık namuslu insanlar yönetmeli”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye bir çürümenin içine süratle gidiyor. Kimin ne yaptığı belli değil.  Kimin eli kimin cebinde belli değil.  Allah aşkına ya bu memleketin namuslu insanlar tarafından yönetilmesi gerekmiyor mu artık? Beşli çeteler diyorum. Kıyamet kopuyor.  Beşli çetelerden o parayı alacağım diyorum kıyamet kopuyor. Söz veriyorum sizin huzurunuzda bu milleti soyup soğana çeviren o beşli çetelerden o paraların tamamını alacağım, fakir fukaraya vereceğim. Yeter ya, milleti soydunuz, milleti batırdınız açlık sefalet diz boyu, Türkiye’yi buradan çıkaracağız. Beraber çıkaracağız, birlikte çıkaracağız” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin’de düzenlenen Muhtarlar Buluşmasına katıldı.

Toplantı, muhtarların soru ve görüşlerini iletmesiyle sürdü. Muhtarların büyük kısmı, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik duruma, yoksullaşmaya ve tarımdaki çöküşe dikkat çekerken bazı muhtarlar da kentsel sorunlarla mesleki sorunları dile getirdi.

Salondaki bazı muhtarların Kemal Kılıçdaroğlu’na “cumhurbaşkanı adayı olun” diye seslendiği de duyuldu.

“TARIMSAL ÜRETİM İÇİN HAVZA MODELİ”

Konuşmasında muhtar dernekleriyle görüşecek hazırladıkları Muhtarlık Kanunu teklifi hakkında ayrıntılı bilgi veren Kılıçdaroğlu, muhtarların mesleki ve ekonomik sorunlarını çözeceklerini, muhtarlıklara yardımcı eleman vereceklerini, belediyelerin aldığı emlak vergisinden muhtarlık bütçesine pay aktaracaklarını söyledi.

Türkiye’nin tarımsal üretimde yaşadığı sıkıntılara karşı havza bazlı üretimi önerdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bir örnek vereyim, Erzurum, Iğdır, Kars, Elazığ, Tunceli o bölge tümüyle özel ekonomi bölgesi, tarım ve hayvancılıkta özel ekonomi bölgesi ilan edildiğinde ve bu bölge sadece tarım ve hayvancılık ürünleri üretip ve buna dayalı sanayiyi geliştirdiğimizde olağanüstü bir süreci yaşayacaktır.  Kafkasların ve Ortadoğu’nun yıllık et ürünü ihtiyacı 25 milyar dolar. Biz 500 milyon dolar bile alamıyoruz. Demek ki akıllı politikalarla, ülkeni düşünerek ve gerekli planlamaları yaparak Türkiye’yi hızla büyütmek ve kalkınmak mümkün. Bunu yapacağız göreceksiniz” dedi.

“TÜRKİYE BİR ÇÜRÜMENİN İÇİNDE”

Devleti yönetenlerin adaletli olması gerektiğine vurgu yapan Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Ben bizim belediye başkanlarına söyledim, seçildiğiniz andan itibaren göğsünüzdeki CHP rozetini çıkarın. Artık size oy versin vermesin bütün vatandaşlara eşit davranın. Sadece fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapın.  Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde devlet dediğiniz kurumda çürüme başlar. Adaletin olmadığı bir yerde huzur olmaz.  Bu ülkede derin yoksulluk var mı? Var. Çocuklarını yatağa aç yatıran anneler var mı? Var.  Üniversiteyi bitiren işsiz evlatlarımız var mı? Var. Peki bu adalet midir? Hak mıdır, hukuk mudur?  Ben bunları dillendiriyorum ama size de görev düşüyor. Eski alışkanlıklarınızı bırakmak zorundasınız. Türkiye bir çürümenin içine süratle gidiyor. Kimin ne yaptığı belli değil.  Kimin eli kimin cebinde belli değil.   Ya arkadaşlar Allah aşkına ya bu memleketin namuslu insanlar tarafından yönetilmesi gerekmiyor mu artık?”

“BEŞLİ ÇETE DİYORUM, KIYAMET KOPUYOR”

Tarım Kanununa göre çiftçiye her yıl milli gelirin en az yüzde 1’i oranında destek verilmesi gerektiğini ancak bu desteğin 2006’dan beri verilmediğini ifade eden CHP lideri, “Çiftçinin bu iktidardan 273 milyar alacağı var. Siz istediniz mi alacağınızı? Kanunun o maddesi neden uygulanmıyor diye sordunuz mu? Sormadığınız için ülke bu halde. Sorarsak Türkiye düzelecek. Nereye gidiyor bu paralar? Beşli çeteler diyorum. Kıyamet kopuyor.  Beşli çetelerden o parayı alacağım diyorum kıyamet kopuyor. Söz veriyorum sizin huzurunuzda bu milleti soyup soğana çeviren o beşli çetelerden o paraların tamamını alacağım, fakir fukaraya vereceğim” dedi.

“IRKÇILIK YAPMADAN SIĞINMACILARI GÖNDERECEĞİZ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarların sığınmacılarla ilgili soruları üzerine de şunları söyledi:

“Türkiye’de bir il hariç bütün illerde göçmenler var. Yani Suriyeli sığınmacılar var. Afganlar var. Bunu Türkiye’nin itibarını zedelemeden, ırkçılık yapmadan onlar çünkü Ortadoğu’da yaşayan bizim akrabalarımız. Bir sorun yaşadılar Türkiye’ye geldiler. Eyvallah ama onların yolunu, okulunu, köprüsünü, kreşini, hastanesini yaparak onları en geç iki yıl içerisinde kendi ülkelerine göndereceğiz. Bundan emin olmanızı isterim.  Kimin parasıyla nasıl yapacaksınız diye haklı olarak aklınıza soru gelebilir. Avrupa Birliğinden elde ettiğimiz fonlarla bizim müteahhitler tamamını yapacaklar. Bu konuyu ben hem Avrupa Birliği yetkilileri ile görüştüm hem de Suriye’den kaçıp Türkiye’ye gelen sığınmacıların yetkilileri ile görüştüm. Bunu çözebiliriz, hiç kimse endişe etmesin.”

MUHTARLARA ROZETLERİNİ TAKTI

Mersin ve Adana’nın yanı sıra Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu illerinden gelen muhtarların da katıldığı buluşmada Kılıçdaroğlu, CHP’ye katılan muhtarlara parti rozetlerini taktı. Toplantı sırasında bir vatandaş zincir marketlerin kontrol altına alınmasını istediği pankartı Kılıçdaroğlu’na gösterdi.

SEÇER: MUHTARLARIN GÖRÜŞLERİ ÖNEMLİ

Toplantının açılış konuşmalarını CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür ile Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer yaptı.

Toplantıya katılan muhtarlara teşekkür eden Vahap Seçer, “Anamur’dan Tarsus’a, Mut’tan Çamlıyayla’ya kadar her eve, her köye hizmet peşinde koşan muhtarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Sizlerin bizlere, kamuoyuna vereceği mesajlar, dertleriniz, sorunlarınız, beklentileriniz, yakın tarihte gerçekleşecek olan, Türkiye’nin demokrasi tarihinin en önemli seçiminde bizler için yol gösterici olan mesajlarınızı da önemsediğimizi ifade etmek isterim. Çünkü sizler demokrasinin, millet iradesinin direk isme yansıyarak hizmete dönüştüğü figürlersiniz, kimliklersiniz, kişiliklersiniz. Sizleri önemsiyoruz. Sizleri değerli buluyoruz. Belediye başkanları olarak her zaman şunu söylüyoruz. Bizler muhtarlarımızı seviyoruz. Bizim aramızda zorunlu bir aşk var. Biz ayrılamayız. Ayrıldığımız noktada, birbirimize sevginin, saygının azaldığı noktada Mersin halkı zarar görür, hizmetleri eksik alır. Biz buna müsaade edemeyiz. Mahkeme kadıya mülk değil. Görev süremizi onurumuzla, şerefimizle tamamlayacağız, bundan sonra ülkemizin geleceği için, bu ülkenin aydınlığı için yerimizi gençlere bırakacağız” dedi.