“8 Mart’ta içimizde hem burukluk hem umut var”      

CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, “Bu sene 8 Mart’ta içimizde hem bir burukluk hem de büyük bir umut var. Üzgünüz çünkü enkaz altında yaşamını kaybeden canların yüreğimizde acısı var. Umutluyuz çünkü beceriksiz ve liyakatsiz kadrolar tarafından yönetilen ülkemizin kaderini değiştirecek olan örgütlü gücümüz ve kararlılığımız var” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde 81 il 973 ilçede eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Depremin yaralarının hala sarılmaya çalışıldığını dile getiren CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, “Üzerinden bir ay geçen bu deprem hiç kuşkusuz ki herkesi, ama en çok da kadınları, çocukları, engellileri ve yaşlıları etkiledi. İktidarın eşitsizliği besleyen zihniyeti nedeniyle, bakım yükü afet bölgesinde de kadının sırtında. Derin bir acı yaşayan kadınlar, yüreğine taş basıp yemek yapmak, ailedeki çocuğa, yaşlıya, engelliye bakmak, çadıra su taşımak, çamaşır yıkamak gibi işleri de üstlendi. Halen barınma, tuvalet ve banyo sorunu çözülmemiş olan insanlar var. Bu koşulsuzluklar en çok da kadınları zorluyor” dedi.

“REFAKATSİZ VE KAYIP ÇOCUKLARIMIZIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

Depremin binlerce kadını işsizlik kıskacına hapsettiğini söyleyen Gülşah Yıldırım Genç, “Depremde AFAD afetin ta kendisi oldu. Çadır dağıtması gereken Kızılay, parayla çadır sattı. Kayıp çocukların peşine düşmesi gereken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hesap soruyoruz diye bizim peşimize düştü. Ne yaparlarsa yapsınlar, bizi susturamayacaklar. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz: deprem sonrası açığa çıkan refakatsiz ve kayıp çocuklarımızın peşini asla bırakmadık, bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

“DEPREMİN İLK GÜNÜNDEN BU YANA DAYANIŞMAYI YÜKSELTİYORUZ”

Depremin en kritik saatlerinde iktidar tarafından enkaz altından gelen yardım çığlıklarının karşılıksız bırakıldığını hatırlatan Gülşah Yıldırım Genç, “Depremin ilk gününden bu yana Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, bütün parti yöneticilerimizle, belediyelerimizle, örgütlü gücümüzle deprem bölgesindeyiz. Depremzedelere bütün gücümüzle destek oluyoruz. Eşitsizliğe başkaldırıyoruz. Depremin ilk gününden bu yana dayanışmayı yükseltiyoruz. Ülkemizi yeniden ayağa kaldıracak politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Kadınlar ve çocuklar için bir seferberlik başlattık” diye konuştu.

“ÜLKEMİZİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK OLAN ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZ VE KARARLILIĞIMIZ VAR”

8 Mart’ta i hem bir burukluk hem de büyük bir umut taşıdıklarını vurgulayan Gülşah Yıldırım Genç, “Üzgünüz çünkü “sesimi duyan var mı?” diye seslenirken enkaz altında yaşamını kaybeden canların yüreğimizde acısı var. Umutluyuz çünkü beceriksiz ve liyakatsiz kadrolar tarafından yönetilen ülkemizin kaderini değiştirecek olan örgütlü gücümüz ve kararlılığımız var. Gücümüze güç katan Millet İttifakımız var. Yol arkadaşı olmaktan onur duyduğumuz Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu var” şeklinde konuştu.

“BU SEÇİM BİZ KADINLAR İÇİN ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİDİR”

Depremin yaralarını hep birlikte saracaklarını vurgulayan Gülşah Yıldırım Genç, iktidarı değiştireceklerini dile getirdi. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemine dikkat çeken Gülşah Yıldırım Genç, şunları söyledi:

“Millet İttifakı olarak, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün laik, çağdaş ve demokratik Türkiye anlayışını bu topraklarda yeniden hâkim kılacağız. Bu seçim biz kadınlar için ölümle yaşam arasındaki ince çizgidir. Yaşamımız ya pamuk ipliğine bağlı ya da güvenli olacak. Ya afetler karşısında çaresiz kalacağız ya da bilimin ışığında tedbirler alacağız. Ya çocuklarımızı geleceksizliğe mahkûm edileceğiz ya da çocuklarımıza aydınlık yarınlar inşa edeceğiz. Buradan ülkemizin bütün kadınlarına çağrı yapıyoruz, Ayağa kalkın, gelin, Halil İbrahim sofrasına birlikte oturalım. Bizim yolumuz da yapacaklarımız da belli. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, hakkın, hukukun ve adaletin sağlandığı, hepimizin eşit, hepimizin tok, hepimizin güvende, hepimizin özgür olduğu bir düzen kurmak için geliyoruz.”