Site icon Haber 33 Mersin'in Gündemi

“Zorunlu din dersleri kaldırılsın” çağrısı

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, okul öncesinde zorunlu din derslerinin kaldırılması çağrısında bulundu.

Özgür Çocuk Parkında Düzenlenen basın açıklamasında Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına Murat Doğan konuştu.

Zorunlu din derslerinin kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Doğan, “Din istismar edilerek, siyasal İslam ve   muhafazakarlaşma politikalarıyla toplumu kendi siyasal çıkarlarına göre dizayn etmeye çalışıyorlar” dedi.

Doğan, “Eğitim kurumu tamamen tarikatlara, cemaatlere, Diyanet İşleri Başkanlığı’na teslim edilmiş durumda. Eğitimin amacı bireyin kendi yeteneklerini keşfedip bunu geliştirmesini sağlamaktır. Düşünmeyi, sorgulamayı öğretmek ve kendine güvenen bireyler yetiştirmektir. Ancak, eğitim niteliksizleştirilip, içi tümüyle boşaltılıyor. Eğitim kurumları, muhafakarlaşma ve gericileştirme ilkeselliği ile kendi ifadeleriyle, ‘’dindar ve kindar’’ bir nesil yetiştirmenin merkezi haline getiriliyor. 4-6 yaş çocuğuna din dersi vermek, somut düşünme aşamasında olan çocuğun    dün-yasını soyut kavramlar ile alt üst etmek insan haklarına aykırıdır. Bu tavsiye kararı, 4-6 yaş çocuğunun gelişim düzeyine, Evrensel Çocuk Hakları’na uygun olmadığı gibi Anayasa’nın laiklik ilkesine de aykırıdır. Çocuklar kimsenin siyasi malzemesi değildir. Çocuklar bu toplumun birer ferdi, özneleridir. Çocukların yeteneklerini açığa çıkarmalı, kendi kararlarını kendilerinin almasına, farklılıklarını ortaya koymasına imkân sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMSAL YIKIM PROJESİ DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR”

Zorunlu din derslerinin kaldırılması gerektiğine vurgulayan Doğan, “Zorunlu din dersleri de, okul öncesinde din dayatması da siyasi kararlardır. 20. Milli Eğitim Şurası’nda alınan okul öncesi din eğitimi tavsiye kararı, toplumu siyasal İslam ideolojisinin çıkarları doğrultusunda şekillendirme projesidir. Söz konusu toplumsal yıkım projesi derhal geri çekilmelidir. Demokratik, özgürlükçü, laik eğitim; eşitliğin, özgürlüğün ve adaletin hüküm sürdüğü bir toplumda yaşamın ilk adımıdır. Tekçi, inkârcı, asimilasyoncu, cinsiyetçi eğitime karşı çocukların birer özne kabul edildiği, çocuk haklarının korunduğu, herkesin erişebildiği, her çocuk için eşit koşullarda bilimsel, laik, anadilde ve kamusal eğitimin bütün koşulları bir an önce hazırlanmalıdır. Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, insan onurunu, tüm hak ve özgür-lükleri korumanın, çoğulcu demokrasinin ön koşuludur” diye konuştu.

Exit mobile version