Son on beş yılın Türkiye’sinde kadın ve çocuk ile ilgili haberleri duyduğumuzda, okuduğumuzda nedense ilk hissimiz korku, kaygı oluyor.
Ne zaman kadına ya da çocuğa uygulanan şiddeti, bir kadınımızın ya da çocuğumuzun kaybını duysak içimizde açılan onulmaz yaralara bir yenisi ekleniyor.
Vicdanımız, öfkemiz, söylemsel ve eylemsel direnişimiz ve biz, adalet duygusunun parçalara bölündüğü bir ülkede vicdani ret ve öfke ikileminde savurulan milyonlarca insandan biri olarak kala kalıyoruz kendimizle.
Son yıllarda toplumsal çürüme ve tırmandırılan erkek egemenliği ile yüz yüze kaldığımız karantina koşulları sonucunda kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddet hızla tırmanıyor.
Sadece muhalif kelimeler etmekle olmayacağını, eylemle, fikirle, politika üretmekle mümkün olabileceğini bilerek, başkaları için acı çekmesini bilenlerle, kalbine kefil olduklarımızla bir olmak ve sürekli kaygı ile yaşamanın travmatik boyutlarından kurtulup, kaygıdan dayanışmaya geçmek istiyoruz. Bu dayanışmanın büyümesinde ve kurumsallaşmasında yerel yönetimlerin ne denli önemli olduğunun farkındayız ve kent özelinde yapılan çalışmalara odaklanıldığında CHP’li Büyükşehir Belediyemizin ve ilçe belediyelerimizin kadına ve çocuğa yönelik hassasiyetlerinin eylemsel ve kurumsal düzeyde karşılık bulduğunu görüyoruz.
***
Mersin Büyükşehir Belediyesinin Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Kadın Danışma Merkezi de bu çalışmaların merkezi konumunda.
Bünyesinde görev yapan psikologlar ile kadınlara psikolojik destek veren Büyükşehir Belediyesi, avukatları ile de şiddete maruz kalan kadınlara yönlendirici hukuki danışmanlık hizmeti veriyor.
Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Kadın Konukevi’nde de her türlü şiddete ve sömürüye uğrayan ve uğrama ihtimali bulunan kadınların, şiddetten ve sömürüden korunması, psiko sosyal ve ekonomik sorunlarının çözülmesi, güçlendirilmesi ve bu dönemde kadınların varsa çocukları ile birlikte ihtiyaçlarının da karşılanması sağlanıyor.
***
Kadınların uğradığı şiddetin mülkiyetle bağından, mülkiyet kimde ise dayatmacı ve baskıcı tarafın o olmasından yola çıkan Sn. Vahap Seçer istihdamda pozitif ayrımcılık uygulayarak işçi ihtiyaçlarında kadınlara öncelik veriyor.
Büyükşehir Belediyemiz ve İlçe Belediyelerimiz kadınların kurduğu üretim kooperatiflerine de destek vererek özellikle kırsal bölgelerdeki kadınların emeğinin değer kazanmasına destek oluyor. Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti önleme halkın içinde halk için mücadeleyi ve çözüm yollarını yeniden ve yeniden üreterek inşa ediliyor.
Evet bu ülkede geri alınamayacak haksızlıklar, hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği suçlar işleniyor. Kadınlar katlediliyor, adalet arayışında can veriyor, çocuklar ölüyor. İnsanlar yoksullukla sınanıyor. Yapılan kötülüklerin hiçbirini geri alamayız ancak bunları yaşatanlara, yaratanlara, politikalarıyla, söylemleriyle besleyenlere karşı durmanın tarihin duvarını yıkacak kuşaklar adına bir anlamı olacağını, yerelden genele sirayet edecek olan hakkaniyet, onarıcı adalet, çocuğa sevgi, kadına huzur, yoksula varlık, aç olana tokluk, ülkeme umudun Cumhuriyet Halk Partisi ile gerçekleşeceğini biliyoruz.