Site icon Haber 33 Mersin'in Gündemi

Mersin’in köylerine taş ocağı kuşatması

Mersin’in civar köylerinde kümelenmeye çalışan taş ocağı şirketlerinin son hedefi Çukurkeşlik, Kayrakkeşlik ve Kerimler köyleri oldu. 3 köyde de yurttaşlar ÇED toplantısını yaptırmadı. Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Abdurahman Yıldız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 37 taş ocağı şirketine ruhsat verdiğini iddia etti.

Yenişehir’in Çukurkeşlik Mahallesi’nde yapılması planlanan taş ocağının ÇED toplantısına köylüler ve doğa dernekleri engel oldu. Çukurkeşlik ve Kayrakkeşlik’te ÇED toplantısını köylülerin engellemesi sonucu gerçekleştiremeyen yetkililer, Kerimler Mahallesi’nde de aynı engelle karşılaştı. Doğa derneklerinin de destek verdiği eylemde köylüler “Taş ocağınız batsın”, “Kurdun kuşun hakkı var, taş ocağının yok” yazılı pankartlar açtı.

Çukurkeşlik Mahallesi Muhtarı Süleyman Kuş, “Burada taş ocağının yapılmasına izin verirsek yarın bir gün bizim çocuklarımıza bu durumu açıklayamayız. Biz burada taş ocağı istemiyoruz. Eğer yapılırsa 2 gün sonra çöp olacağız. Buna da her türlü karşıyız. Direneceğiz” dedi.

Çukurkeşlik Doğal Hayatı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Abdullah Şahin, “Küresel ısınma yüzünden zaten derelerimiz kuruyor. Balıklar ölüyor. Bunlara çare bulmak gerekirken burayı tamamen yok etmenin hiçbir anlamı yok. Biz üretmezsek gidip de gökdeleni mi kemireceksiniz? Biz üretmezsek siz bitersiniz. Dağımıza, toprağımıza, taşımıza dokunmayın. Biz istemiyoruz” dedi.

“MERSİN’İN KAPISI BURASI”

Mersin Doğa ve Çevre Derneği Başkan Yardımcısı Kenan Hoplar ise “Yaşam hakkımız elimizden alınıyor. İşimizi aşımızı elimizden alan hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Geleceğimizi yok etmelerine izin vermeyeceğiz. Suyumuzu, havamızı koruyacağız. Bunu bitirmek isteyenlere karşı sonuna kadar direneceğiz. Bu toprak bizim, bu hava bizim. Kimse bizim elimizden kendi küçük çıkarları için buraları harcayamaz. Burası Mersin’in Toroslar’ a açılan en büyük kapısı. Bu kapının kapanmasını ister misiniz? Yüzlerce yıldır burada geçimini sağlayan Çukurkeşlik, Kayrakkeşlik, Kerimler geçimini ortadan kaldırmalarına izin vermeyeceğiz. Buraları yok edilmesi Mersin’in geleceğinin bitmesi demektir” dedi.

Toroslar Doğayı Koruma Derneği Başkanı Selçuk Gök, “Şu ana kadar fazlasıyla betona boğulduk. Bu bölge bakir bir bölge olduğu için nesli tükenmekte olan yaban hayvanları var. Küçük akbaba dediğimiz kuşlar sadece bu bölgede, bir de Cehennem Deresi bölgesinde yaşıyor. Eğer biz bunları engelleyecek olursak yarın burada bir tane bülbül, serçe görmeyeceğiz. Kesinlikle verilen rapor usulsüzdür. Ses çıkarmadığımız sürece bu usulsüzlük devam ettirilecektir” dedi.

“MESELE BU TOPRAKLARIN KURTARILMASI MESELESİDİR”

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Abdurrahman Yıldız da,  “Mersin’de uzun yıllardır yayla turizmi terörü var. Kentlerdeki insanlar yazın sıcağından bulandıkları için son 10-15 yıldır özellikle Toroslar köylerine göç ediyorlar. Dolaysıyla yayla göçü başlatılan köylerde turizminden kaynaklı tarım ve hayvancılık işi fiilen bitmiş durumdaydı. Taş ocakları ve benzeri doğa talanlarına izin verirsek bu köylerde hayvancılık ve tarım da bitecek.  Bu köylerin korunması için taş ocakların buralarda kurulmaması lazım. Çevre Bakanlığı Mersin’in Toroslar köylerine çökmüş durumda. Çevre Bakanlığı eliyle tarım ve hayvancılık yapılan köylerimize ruhsatlar veriliyor. Şu an bizim bildiğimiz 37 adet taş ocağı ruhsatı Mersin’in Toroslar köyünde işleme koyulmuş durumda ve bunların tek tek ÇED raporları yapılmaya başlanmış. Bu köylerin yakasından Çevre Bakanlığının düşmesi lazım. Taş ocaklarına ruhsat dağıtmak doğru hizmet değil” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version