Mersin Barosu’nun kuruluşunun 97. yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet Alanı’nda tören düzenlendi.
Burada konuşma yapan Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir, avukatlara sırf mesleğini ifa etmesi sebebiyle yapılan baskı, tehdit, sözlü ve fiziki saldırıların inanılmaz boyutlara ulaştığına dikkat çekerek, “Avukata şiddetin önüne geçilmesi elzemdir. Yargının her türlü baskıdan uzak, tarafsız ve bağımsız yargılama faaliyetinde bulunmasının koşulları oluşturulmalıdır” dedi.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Mersin Barosu yönetim kurulu üyeleri, avukatlar ve stajyer avukatların katılımıyla Cumhuriyet Alanı’nda gerçekleşen törende Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından burada konuşma yapan Baro Başkanı Gazi Özdemir, burada yaptığı konuşmasında Baro’nun tarihçesi ve gelişimi hakkında bilgiler vererek, “1 Aralık 1924 tarihinde kurulan Mersin Barosu’nda, merkezde 16, Tarsus’ta 3, Silifke’de 1 olmak üzere toplam 20 kayıtlı avukat bulunuyordu. Mersin Barosu kurulduğu günden bugüne büyüyerek, şu anda baromuza kayıtlı 2900 avukatımız ve 318 stajyer avukatımız ile kocaman, güçlü bir aile olmuştur. Mersin Barosu fiziki mekânı, donanımı, verdiği hak ve hukuk mücadelesi ile Türkiye’de örnek ve öncü bir baro olmuş, topluma ve meslektaşlarımıza sunduğu hizmetlerle büyük başarılara imza atmış, bugünkü gurur verici başarısına kavuşmuştur” ifadesini kullandı.
“SAVUNMA MESLEĞİ ZOR SÜREÇTEN GEÇİYOR”
Mersin Barosu yönetimi olarak bayrağı devralarak, görevini hukukun üstünlüğü ve adalet çizgisinde sürdürmenin onurunu ve gururunu yaşadıklarını belirten Özdemir, avukatlık mesleğinin sorunlarını dile getirdi. Ülkemizde savunma mesleğinin zor bir süreçten geçtiğinin altını çizen Özdemir, “Avukatlık mesleğinin sorunları her geçen gün daha da büyümektedir. Birçok meslektaşımız, Mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturma ve kovuşturmaya maruz kalmakta, birçok meslektaşımız da tutuklu olarak yargılanmaktadırlar” dedi
“AVUKATA ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ ELZEMDİR”
Özdemir, “Avukatlara sırf mesleğini ifa etmesi sebebiyle yapılan baskı, tehdit, sözlü ve fiziki saldırılar maalesef inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Mesleğin icrası nedeniyle avukatlara yönelik saldırılarda, saldırganların çoğunlukla tutuksuz yargılanması, hak ettikleri şekilde cezalandırılmamaları nedeniyle; avukatı uyuşmazlığın tarafı gören zihniyetin, yeni saldırılarına sebep olmaktadır. Avukata şiddetin önüne geçilmesi elzemdir. Bilinmelidir ki, avukata yapılan her saldırı ve sindirme girişimi esasen halka, halkın adil yargılanma hakkına ve hukuk devletine yöneliktir. Yargının her türlü baskıdan uzak, tarafsız ve bağımsız yargılama faaliyetinde bulunmasının koşulları oluşturulmalıdır. Baroları bölücü düzenlemelerden derhal vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.