Site icon Haber 33 Mersin'in Gündemi

Hayallerden Rüyaya…

 

 

Lise yıllarımda hep uyku saatimden bir saat önce girerdim yatağıma. Çünkü hayal kurarken zaman su gibi akıp giderdi. Hayallerimden uykuya, uykudan rüyaya geçişin dayanılmaz huzurunu yaşardım. Geçen zamanla hayallerim terk etti beni, uyumak gittikçe zorlaştı, rüyalarım kâbus tadında. …

 

Hayata dair hayallerim olmayınca umutlarımda köreldi. Gerçek hayatın tadını aldıkça acıya bile alıştım. Televizyon karşısında uyumak gibi sağlıksız bir çözüm ürettim kendime. Böylece filmlerden uykuya, uykudan rüyaya geçişi sağladım. Ama rüyalarım öyle saçma sapan ve anlamsızdı ki! Hem de hiç yaşanmamış saymak istediğim hatıralar ve tanımamış olsaydım dediğim kişiler barındıran.

 

Hayattan da kendimden de nefretim gittikçe büyüdü. Tutunacak bir dal sevecek bir yar aradım, bulamadım! Kör bir kuyuya doğru sürüklenirken asla dediğim her şeye inat birisi geldi dikildi karşıma.  “Hayır’larıma boyun eğen ama bakışlarına söz dinletemeyen “O”. Hayatımın bir yerinde olmak uğruna sıfatı umursamayan, gözlerinde hayranlığını gizleyemeyen “O”. Yüreği kocaman adam geldi. İyi ki de geldi. Sanki sırça bir bibloydum da beni kırarsa ömrü son bulacak gibi özenle beni koruyor kolluyor, bin düşünüp bir söylüyordu.

 

 

Sevgisi uğruna her şeyden vazgeçecek kadar mert, kendi ayakları üzerinde duran sevgisine sahip çıkan, her zorluğa göğüs germeye hazır o  yüreği kocaman adam..

Beni o lise yıllarımdaki hayal molalarımla yeniden buluşturdun şimdi. Umudumu koskoca yemyeşil kırlar gibi yeşerttin. Hayatıma değerli bir anlam kattın ve yarınıma amaç koydun.

Benim koskoca yürekli büyük aşığım;

Sen benim hayallerim, umudum, hayatımın anlamı ve yarınımsın. Güven ve huzurla buluştuğum mabedimsin.

 

Exit mobile version