Site icon Haber 33 Mersin'in Gündemi

“Deprem güvenli ekonomi bölgeleri oluşturulmalı”

 

 

 

Ülkelerin ekonomilerini deprem güvenli bölgelerde kurgulamasının ulusal bir güvenlik konusu olduğunu dile getiren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Bu nedenle deprem güvenli ekonomi bölgeleri şarttır” dedi.

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin 11 ilde oluşturduğu hasar ve ülke ekonomisine etkilerini değerlendiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Deprem bölgesindeki maddi zararın faturasının 150 milyar dolar olduğu söyleniyor. Marmara’da meydana gelecek bir felaketin ekonomik faturası trilyon doları bulur” dedi.

Her fırsatta yatırımların yalnız Marmara Bölgesi ile sınırlı tutulmayıp yurt geneline yayılması gerektiğini dile getirdiğini hatırlatan Kızıltan, “Bu anlamda Mersin tüm bu yatırımlar için en güvenli bölgelerin başındadır. Örneğin, Aksaray-Taşucu koridoru güvenli bir sanayi koridorudur” dedi.

Ekonomide yumurtaların tek bir sepete toplanmasının risklerine dikkat çeken Kızıltan, “Mersin neden deprem güvenli özelliği ile yeni bir finans merkezi olmasın” ifadelerini kullandı.

Bu projenin büyük kentlere düzensiz göçün önüne geçebileceğini de kaydeden Kızıltan, projenin hayat bulması için Mersin’e süper yatırım paketleri tasarlanmasını, kamu arazilerinin üretime tahsis edilmesini beklediklerini söyledi.

 

 

“TÜRKİYE İÇİN EN BÜYÜK RİSK”

 

MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Her alanda plansızlık Türkiye’nin en önemli sorunudur. Özellikle ekonomik yatırımlarda bütünsellik ve planlı hareket yok. Bilimsel veri, fizibilite, verimlilik düşünülmeden her aklımıza gelen yatırımı önümüze gelen yere yapmak çözüm değildir. İşte depremde gördük sonuçlarını: 10 ilin ekonomisi bir anda çöktü. Bu felaketin Türkiye ekonomisinin, üretiminin, ihracatının yüzde 70’inden fazlasının kurgulandığı İstanbul, İzmit Körfezi ve Marmara Bölgesi’nde olduğunu düşünmek bile istemiyoruz. Bu risklere rağmen İstanbul bir finans merkezi yapıldı. Anadolu kentlerindeki tüm holdinglerin merkezi bir moda gibi İstanbul’a taşındı. Deprem bölgesindeki maddi zararın faturasının 150 milyar dolar olduğu söyleniyor. Marmara’da meydana gelecek bir felaketin ekonomik faturası trilyon doları bulur. Türkiye bu ekonomik yıkımın altından kalkamaz. En büyük değerimiz olan kaybettiğimiz insanlarımızın, canlarımızın kaybı parayla zaten ölçülemez. Kısacası ekonomimizi deprem güvenli bölgelerde kurgulamak ulusal bir güvenlik konusudur. Deprem güvenli ekonomi bölgeleri şarttır. Deprem güvenli sanayi ve üretim bölgeleri elzemdir.”

 

“MERSİN DEPREM GÜVENLİ BİR TARIM, SANAYİ, TURİZM VE LOJİSTİK KENTİDİR”

“Daha önce İstanbul Sanayi Odası’nın davetiyle İSO Meclis Üyelerine yaptığımız konuşmada, İstanbul, İzmit ve Marmara Bölgesi yatırımcılarını Mersin’e yatırım yapmaya davet etmiştik.  Böylesi afet risklerine dikkat çekmiştik. Bugün bu davetin ne kadar yerinde olduğunu görüyoruz. Marmara Bölgesi büyük bir risk altındadır. Yaşanan bu felaketten sonra hiçbir şey olmamış ve olmayacakmış gibi yapamayız. Başını kuma gömen deve kuşu misali, riskleri görmezden gelemeyiz. Türkiye var olan yatırımlarını, en stratejik olanlardan başlayarak deprem güvenli bölgelere taşımak ve kurmak zorundadır. Örneğin finans merkezi İstanbul yapıldı. Merkez Bankasının bile İstanbul’a taşınma planları yapıldı. Bunlar artık daha dikkatle düşünülmelidir. İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük dış ticaret kenti olan Mersin neden deprem güvenli özelliği ile yeni bir finans merkezi olmasın. Bu anlamda Mersin tüm bu yatırımlar için en güvenli bölgelerin başındadır. Biz Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak yeni yatırımcılara her konuda destek veriyoruz. Devletten beklentimiz atıl kamu arazilerinin ekonomiye, üretime tahsis edilmesidir.”

Exit mobile version