Sel görüntülerini izledim.
Günlerce aklımdan çıkmadı!
*
Sıradan bir sel değildi çünkü gördüklerim.
Bambaşka bir şey.
Biz Türkler’e özgü bir sel…
Türk işi sel…
Türksel…
Karada, dağlık ve ormanlık alanda yaşanmış ilk tsunami…
Türksunami…
*
Nedir bu Türksel’in özelliği?
Nasıl olur, neden olur?
*
1-Kibir (Buralar hep bizim. Dileğimiz yere dilediğimizi yaparız.)
2-Para varsa imkan var (Dere yatağına mahalle kurarız, 2 dozer 1 kepçeye bakar)
3-Cahil özgüveni (Dere buraya taşmaz. Bak kendi evim de dere yatağında)
4-Açgözlülük (Alan memnun satan memnun, çünkü herkes kârlı.)
5-Çürümüşlük (Belediyeden ruhsat muhsat işini merak etme. Hallederiz.)
6-Yağma (Dereler HES, ormanlar tomruk)
7-İltimas (Denetime gerek yok, saldım çayıra mevlam kayıra)
8-Yatırım fetişizmi (Bu şehirde taş üstüne taş koyanın başımızın üzerinde yeri var.)
*
Sonuç?
*
Biri HES’çi biri tomrukçu iki yatırımcının sözüm ona yatırımı nedeniyle bölgede taş üstünde taş kalmadı.
Ölü sayısını bile bilmiyoruz.
*
Efendim “hes mes değil, yağmur yağdı, afet oldu, doğal bunlar” diyen var.
İnanalım mı?
*
Görüntüleri izledim, sağda solda yağmur suyu birikintisi yok, caddelerde sadece biraz ıslaklık var ama derede, kanalda su coşmuş, kabarmış…
Pek de doğal değil hani…
Holivud sinemasının efekt uzmanlarının bile hayal edemeyeceği bir manzara.
Su adeta canavara dönmüş!
*
Yanlış oldu…
Su canavara dönmemiş…
İnsan canavara dönmüş!
*
Su ne yapmış?
Akıp yatağını bulmuş!
*
Acaba sadece Sinop, Kastamonu, Rize filan mı böyle…
Yoksa Türkiye’nin her yerinde mi esir dereler…
Evet, esir…
Kimi yerde HES, kimi yerde apartman, kimi yerde yol, kimi yerde yığma, doldurma…
*
Bizim Mersin’in dereleri nerede mesela…
Nerede akar, hangi caddeler, hangi dev yapılar hangi derelerin önünü keser, bilen var mı?
*
Esareti tanımıyor dereler…
Bir gün bentlerinden boşanıyorlar…
Sonrası…
Türk işi sel…
Türksel…
Karada, dağlık ve ormanlık alanda yaşanmış ilk tsunami…
Türksunami…